You are using an outdated browser. For a faster, safer browsing experience, upgrade for free today.

Loading...

Son yıllarda deri kanseri sıklığı epey artma göstermiştir. Bunda ozon tabakasının incelmesi ile insanların güneşten gelen UV ışınlarına daha fazla etkili olduğu düşünülmektedir. Güneş ışığına maruz kalma deri kanseri oluşumunda en önemli sebeplerdendir, yine bu nedenle deri kanseri en sık olarak baş boyun , kollar gibi en fazla güneş gören bölgelerde gelişir.

Açık tenliler, kolay çillenme olanlar, çok fazla sayıda nevüsü (beni) olanlar, nevüs boyut ve şeklinde değişiklik olanlar ,ailesinde deri kanseri bulunanlar, çok fazla güneş ışığına maruz kalanlar, iyileşmeyen yarası olan hastalar, radyoaktif ışın tedavisi alanlar daha çok risk taşımaktadır.

Tipleri:

2. Bazal Hücreli Kanser (BCC): Epidermisteki bazal hücrelerden kaynaklanır.
2. Skuamöz Hücreli Kanser (SCC): Epidermisdeki yassı hücrelerden kaynaklanır.
3. Malign Melanoma (MM): Melanin üreten hücrelerden kaynaklanır.

BCC; en sık olarak görülen deri kanseri tipidir. İlerlemesi yavaştır, yıllar sürebilir, lokal olarak etrafındaki dokuya yayılır, metastaz yapmaz.

SCC; sık rastlanan diğer bir deri kanseri tipidir. Dudaklar, yüz ve kulaklarda sık rastlanır. Hem etrafındaki dokulara doğru lokal olarak ilerleyerek hem de lenf bezleri yolu ile uzak organlara kadar yayılabilir. Erken teşhis önemlidir. Erken teşhis ile tamamen tedavi edilmesi mümkün iken tedavi edilmediğinde hayatı tehdit eder.

MM; daha nadir görülen ancak deri kanserleri arasında en tehlikeli tiptir. Erken teşhis çok önemlidir, sadece erken evrede saptanırsa tam olarak tedavi edilebilir. Bu sepeple vücutta MM şüphesi olan lezyonların gecikmeden biyopsi alınarak değerlendirilmesi önerilmektedir.

Deri kanserleri çok geniş bir spektrumda karşımıza çıkabildikleri için, vücutta oluşan farklı lezyonlardan da kanser açısından şühelenilmesi gerekmektedir. Bunlar pembe renkli küçük bir kitle şeklinde veya çukur şeklinde, beyaz renkli ,üzeri pullu veya kabuklu biçimde, iyileşmeyen yara biçiminde de ortaya çıkabilmektedirler. Deride sonradan oluşan bu tür farklı lezyonların değerlendirilmesi gerekir.

Daha önceden var olan bir nevüste ise sonradan ortaya çıkan BÜYÜME, ASİMETRİ, KENAR DÜZENSİZLİĞİ, RENGİNDE KILLANMASINDA FARKLILIK, KANAMA VE KAŞINTI, KIZARIKLIK VE KABUKLANMA dikkatten kaçmamalı ve kanserleşme açısından değerlendirilmelidir. Bu değişikliklerin olması benlerin cerrahi olarak çıkarılıp patolojide incelenmesi için sebep olarak kabul edilir.

Tedavisi:

Tedavi kanserin cerrahi işlemle kanserin vücuttan uzaklaştırılmasıdır. Tedavinin kapsamı kanserin yerine, büyüklüğüne ve başka organlara yayılım olup olmamasına göre değişmektedir. Eğer küçük bir lezyon ise lokal anestezi ile sadece lezyonun çıkarılması yeterlidir. Eğer yayılım varsa daha geniş olarak lezyonun bulunduğu alanın çıkarılması, bazen kalan boşluğu doldurmak için doku nakli yapılması , radyoterapi ya da kemoterapotik ilaçlarla antikanser tedavisi gerekebilmektedir.